Günlük vaka sayısında 60 bini geçti. Son bir haftada Fransa ile birlikte günlük vakada dünya birincisi olan Türkiye, öyle görünüyor ki artık lider.
AKP’nin bu büyük başarısı (!) üzerinde durmak gerekiyor. Önce Türkiye ile birlikte 13 ülkenin Kovid 19 ile mücadelesinde son rakamlara bakalım:
Ülke Nüfus Vaka Can kaybı Günlük vaka
ABD 329.661.000 32.072.562 577.191 60.000
Hindistan 1.361.160.000 1.3873.825 172.115 185.000
Brezilya 211.685.000 13.601.566 358.718 90.000
Fransa 67.201.000 5.106.329 99.180 50.000
Rusya 146.877.000 4.666.209 104.000 8.500
İngiltere 65.648.000 4.375.814 127.123 2.500
Türkiye 83.674.000 3.962.000 34.455 62.000
İtalya 60.498.000 3.793.033 115.086 20.000
İspanya 46.549.000 3.376.548 76.088 7.500
Almanya 83.403.000 3.301.836 79.405 20.000
Çin 1.402.340.000 90.435 4.636 35 (7 Nisan)
Küba 11.239.000 88.445 476 1.000
Vietnam 93.700.000 2.714 35 ——
Bu tablo AKP iktidarının karnesidir ve çok şey söylemektedir.
Günlük 185 bin vaka ile Hindistan, dünyada en çok vaka görülen ülke durumundadır. Türkiye’nin üç katı.
Ama Hindistan’ın nüfusu 1 Milyar 300 milyondur. Türkiye nüfusunun yaklaşık 15 katı.
Yani Türkiye, bugün Hindistan’ın nüfusuna sahip olsaydı günlük vaka sayısı 900 bin olacaktı.
Tedbirlere uymayan iktidar sahipleri
Bu tablonun sorumlusu hiç şüphe yok AKP iktidarıdır.
İktidar halka önerdiği tedbirlere en başta kendisi uymamaktadır. Ayasofya gösterisi 2. dalgayı; “lebalep” kongreler 3. dalgayı getirdi.
Şimdi yeniden kısıtlama kararları aldı Hükümet ve halktan alınan kararlara uymasını istiyor.
Ama kısıtlamaların ilk günü Erdoğan “Külliye”de toplu iftar yemeği verdi. Kabinesiyle birlikte.
İkinci gününde ise bir vatandaşın evinde iftar yemeğine katıldı.
İşte günlük vakada dünya lideri olmamızın nedeni bu anlayıştır. Kendiniz bunları yaptıktan sonra, halkı hangi tedbire uymaya ikna edeceksiniz?
“Ev halkı dışında sadece bir misafir olsun” diyor Sağlık Bakanlığı. Ülkeyi yönetenler her gün ihlal ediyorlarsa söylenenleri, sonuç nasıl olabilir peki?
Devlet – Halk birliği
İktidar halka güven vermedi mi hiç bir işi başaramaz.
Hele hele Kovid 19 gibi bütün halkın seferber edilmesini zorunlu kılan bir mücadelenin başarı şansı hiç olamaz.
Oysa AKP iktidarı, birinci olarak kendi pratiğiyle güven vermemekte, adeta halkı tedbirlere uyulmaması konusunda teşvik etmektedir.
İkinci olarak iktidarını sürdürmek için benimsemiş olduğu “halkın yarısını diğer yarısının karşısına koyma” stratejisi, salgına karşı verilen mücadeleyi baltalayan en önemli nedenlerden biri olmaktadır.
Bütün bunlardan dolayı 3. Kısıtlama döneminin yarım yamalak tedbirlerinin işe yarayacağı da zor görünüyor.
Tablonun gösterdiği
13 Dünya ülkesinin Koronavirüs salgını verileri bir takım çarpıcı gerçekleri göz önüne sermiş bulunuyor:
Sosyalist ülkeler son derece başarılıdır. Bu ülkelerde salgınla mücadelede Devlet – Halk birliği sağlanmıştır. Sağlık özel kâr konusu değildir. Bütün millet, salgına karşı mücadelede adeta tek bir insanmış gibi hareket edebilmektedir. Bu da sosyalist ülkelerdeki halkçı-devletçi sistemin başarısıdır.
Öte yandan salgının başlamasından bu yana geçen 16 ayın sonunda Serbest Piyasa Sistemini uygulayan ülkelerden bazıları, ağır bedeller ödedikten sonra işi ciddiye aldılar. Kapanmayı tam olarak uyguladılar ve vatandaşlarını aşılamada ciddi mesafe kat ettiler.
Bu tedbirlerin sonunda sosyalist ülkelerin başarı seviyesinde değiller ama en azından salgını kontrol altına aldılar.
AKP ise salgına karşı mücadelede, en başında bir çok ülkenin sahip olmadığı avantajlara sahipti. Cumhuriyet Devrimimizin ürünü olan sağlık sistemimiz ve milletimizin geleneksel dayanışma ve yardımlaşma kültürü.
Ama iktidar bu avantajları değerlendiremedi. Tam tersine bu avantajları da etkisiz kılan uygulamaları ile bugünkü tablonun sorumlusu oldu.