2011 yılında seyyar satıcı Muhammed Buazizi’nin Tunus’ta kendisini yakması, emperyalistlarin “Arap Baharı” adını verdikleri, gerçekte Siyasal İslamcıların her tarafta iktidar için ayağa kalktıkları hareketlenmelerin fitilini ateşlemişti. Sonraki 2 -3 yıl, Mısır başta olmak üzere birçok Müslüman ülkede Siyasal İslamcı örgütlerin iktidarı alma yolunda yaptığı hamlelere şahit olduk. IŞİD, Boko Haram, Es Şebap gibi şiddet yoluna başvuran örgütler de bu dönemde güçlerinin doruğuna ulaştılar.
Siyasal İslamın yükselişinde Tunus’un özel bir yeri oldu. 2011 sonrasında yapılan ilk seçimlerde Tunus’un İslamcı Partisi En Nahda en büyük Parti olarak çıktı. Lider Gannuşi Meclis başkanlığını üstlendi.
Yükselişi, gerileme ve çöküşe geçme takip etti. Mısır’da Müslüman Kardeşler iktidarı yıkıldı, Irak ve Suriye’de IŞİD yenildi ve İslamcı örgütler her tarafta genel olarak gerileme içine girdiler.
Tunus’ta, Cumhurbaşkanı Kays Said’in Anayasa’nın 80. Maddesine dayanarak Meclis’in faaliyetlerini durdurması ve En Nahda’nın en büyük ortağı olduğu Hükümeti görevden almasını da bu çerçevede değerlendirebiliriz.
Tunus halkı alınan tedbirleri esas olarak destekliyor. En Nahda’nın Başbakanı Hişam Meşişi, Cumhurbaşkanı’nın görevlendireceği yeni Başbakana görevi devredeceğini açıkladı. Bu tablo, yükselen dalganın ne yönde olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.
Siyasal İslam, Müslüman ülkelerde ideolojik ve siyasal üstünlüğünü kaybediyor. Türkiye’de, milletin geniş kesimlerinin Atatürk’e yeniden daha güçlü olarak sarılmaları, Tunus’ta her zaman kendisine Atatürk’ü rol model aldığını söyleyen kurucu lider Burgiba’nın yeniden hatırlanması gelişmekte olan eğilimi gösteriyor.
Tunus Meclisi’ndeki konuşma
Bugünlerde sosyal medyada Tunus Özgür Anayasa Partisi lideri Bayan Abeer Musa’nın çok çarpıcı bir konuşmasının videosu dolaşıyor. Konuşma Gannuşi’nin Meclis başkanı olduğu dönemde Meclis’te ve Gannuşi’nin yüzüne karşı yapılmış. Bugün Tunus’ta neler olup bittiğini en güzel şekilde bu videoyu izleyerek anlayabilirsiniz. Herhangi bir yorum katmadan konuşmayı olduğu gibi veriyoruz: (Çeviride bazı sorunlar olduğu anlaşılıyor ama videoda alt yazı olarak geçen konuşmayı olduğu gibi aldık.)
“Bugün sorumluluğu tüm sivil güçlere ve vatani nefese sahip olduğunu söyleyen herkese yüklüyoruz.
Seninle ve senin bağlı olduğun örgütle (İhvanla) hala el sıkışan varsa Tunus’a ihanet ediyordur.
Çünkü sen Tunus’un iyiliğini istemeyen, Tunus devletini tanımayan, Tunusun bağımsızlığını ve önder Burgiba’yı tanımayan bir örgüte (İhvana) bağlısın.
Geldiğinizden beri bağımsızlığı sorguluyorsunuz. Geldiğinizden beri ülkenin tarihini sorguluyorsunuz. Geldiğinizden beri kılıçla yönetiyorsunuz!
Gelir gelmez insanları kâfir ve Müslüman diye bölüp fitne yarattınız. Gelir gelmez ülkenin tarihini çarpıtmaya başladınız. Siz yönetime gelir gelmez siyasi suikastleri görmeye başladık.
Tunusluların kanını döktünüz. Güvenlik kurumunun kanını döktünüz. Askeri kurumun kanını döktünüz.
Yargıyı yok ettiniz. İnsan haklarını bitirdiniz. Bize hergün sahte demokrasi ile yalan söylüyorsunuz.
Ensenizdeyiz. Bu Parlamentodan gitmen gerekiyor. Parlamentonun başında olman bizi onurlandırmıyor.
Parlamentonun başında, karanlık projesini yaymak için gelmiş İhvancı lider istemiyoruz.
Sen kitaplarında kadın için “avret” (bakılması haram) demiş ve kadını cinsel obje olarak tanımlamışsın!
Kadın Tunus’ta özgürdür. Önder Burgiba sayesinde. Kişisel Statü Kanunu (1955) sayesinde!
Seni o koltuktan alacağız! Yasalarla! Sizi o yönetimden alacağız, Yasalarla!
Yargı dosyaları açmalı, hakikatleri ortaya çıkarmalı!
(Solcu liderler) Şükrü Balid nasıl suikaste uğradı? Muhammed Brahmi nasıl öldürüldü? Sokrat Şerni’yi kim, nasıl kesti?
Ey sivil güçler, Ey Burgibacı güçler, Ey Tunus Kadını, Ey Meclis kadını! Tunus size emanet!
Bu şahıs (Gannuşi) orada oturup bize yalan söyledi. Partisi de İhvan’a bağlı! Siz İhvancısınız!
Tunus özgür, özgür! İhvancılar dışarı! (Tunus’ta gösterilerde söylenen bir slogan)
Tunus’u size bir av olarak bırakmayacağız!
Sizden hesap sorulacak! Kanunlarla! Yargı yoluyla! Hakikatler ortaya çıkacak!
Tunus, Tunusluların kucağına geri dönecek!
Tunus medeni bir devlet, modern bir devlet, Burgibacı bir devlet, ılımlı bir devlet, dış politikada barışçı bir devlet olarak kalmaya devam edecek!
Hizaya gelmeyeceğiz ve Tunus’un kaderiyle oynamanıza izin vermeyeceğiz!
Kaydet ey Tarih!”
ABD ve diğer emperyalistler bölgeden defolup gidiyor. Varlık nedeni emperyalizmle işbirliği olan Siyasal İslamcılar da birer birer kaybediyor.
Müslüman Dünya yeniden, Mustafa Kemal’i, Cemal Abdülnasır’ı, Habib Burgiba’yı hatırlıyor.
Tunus’da olup biten budur!