Çok değerli arkadaşımız ağabeyimiz Mehmet Bedri Gültekin bu sabah vefat etti, Allah rahmet eylesin!
Bugün Serkan Öz ve Kıraç’la Kahramanmaraş’a gideceğinden sağdan soldan çadır, tedarik, bir şeyler bulabilir miyiz umuduyla ve bir iki siyasi temas için akşamın dokuzuna kadar Bedri ağabey Serkan ve ben arabada sağa sola koşturuyorduk!
Yol boyu hatıralarını anlattı, bugün neler yapılabilir anlattı, bir fırsat yolda dinlenmek için arabayı sağa kırdık kendimizi karlı ormanlar içinde bulduk. Buz tutmuş bir gölün etrafında çocuklar çığlıklarla kızak kayıyordu. Yahu şansa bak, bilmeden cennete düştük, dedik. Ve gölün etrafında turladık, karlı çam ormanları beni büyüledi. Bu yaşa geldim ormanlar gözüme bu kadar güzel görünmedi…
Orman içinde konforlu villalar gördük, acaba buralarda kimler oturuyordur dedik! Biz ne zaman buralarda oturup üç beş gün dinleneceğiz dedik. Yarım saat tutmadı, tekrar arabaya bindik. O anlattı biz dinledik, eski günleri biraz daha anlatması için sorularla deştik. Sonra bir pastane önünde durduk. Dört tane poğaça aldım. İkisini Bedri ağabeye uzattık. Saat dokuza yaklaşmıştı, Bedri ağabeyi evine bıraktık. Ve Serkan’la arabada, yahu ne güzel ne temiz ne idealist adam, yaşadığı hayal kırıklıkları ve hala bir şeyler yapmak için çırpınan hiç bitmeyen heyecanı ne kadar güzel, dedik.
Bugün sabah Erdem aradı, “Bedri ağabeyi kaybettik” dedi, ne diyorsun, daha dün beraber poğaça yedik!
Sonra, ağlayarak Serkan aradı, ağabey, ben mahvoldum, mahvoldum mahvoldum dedi…
Dayanılır gibi değil!
Hayatı siyasi mücadeleyle geçmiş üç/beş kez hapisler yatmış tertemiz bir Anadolu insanıyla son gününde karlı ormanlar içinde yürümeyi Allah bize nasip etmiş!
Partisi, dava arkadaşları ve ailesinin ve hepimizin başı sağ olsun!
Nihat Genç
14 Şubat 2023