Kasım 1992. Soğuk bir Ankara sabahı. İşçi Partisi Genel Merkezi salonunda yaklaşık yirmi beş kişi koltuklarımıza oturmuş, üç hafta sürecek parti okulunun ilk gününde dersin başlamasını bekliyoruz. Henüz yirmili yaşlarının başlarında, üç beş gün önce partiye katılmış bir üniversite öğrencisiyim. Din değiştirme aşamasındaki bir faninin zihinsel sancılarını çekiyorum. Mensubu olduğum gelenekle siyasi ve ideolojik bağlarım kopmuştu ama geride...
Category - Ardından Yazılanlar…
‘Kıyıya vuran insanlık’ Filiz Ünalan’ın yakın zamanda başta Antalya olmak üzere sahillerimizde bulunan cesetler üzerine yazdığı makalenin başlığı. Bulunan cesetlerin büyük çoğunluğunun başı, kolu, bacağı gibi bazı uzuvları bile yok! Kimliği, milleti, anası, babası belli değil! Doğal olarak, ölmeden önce içlerinde taşıdıkları varsa umutlarını hiç bilmiyoruz! Bildiğimiz şudur; Emperyalizmin ezilen dünyaya saldırısı sonucu, topraklarında...
Yusuf Çelik Temmuz 2012 Fatma Gültekin ile yaptığı söyleşinin hikayesini yazdı. Söyleşinin başlığı “Gömemiş’te Bir Filozof” idi. Birçok gazete, dergi ve çok sayıda internet sitesinde yayınlandı. Yine yüzlerce kişi tarafından sosyal medya ortamında paylaşıldı. İlk kez 2012’de yayınlanmış olan söyleşi birkaç gün önce yine yoğun bir şekilde paylaşıldı ama söyleşiyi yapanın ismi cismi ortada yoktu. Onun için bu röportajın hikâyesini siz...
14 Şubat… Doğum günümdü… Haberin geldi sabahtan. Biliyor musun, ağlayamadım bile saatlerce. İnanmadım ki… Çok değil, depremden dört gün önceydi daha, balkondan el sallayarak uğurlamıştım seni. Yani o son gelişin miydi? Yani artık yoldan arayıp “Yarın akşam sizdeyim!” demeyecek miydin hiç? Yani ben artık “sevinçli bir telaş içinde” evimi temizleyip yatağını hazırlamayacak mıydım? Yani ertesi sabah erken kalktığımı zannederken, her seferinde...
“Onun kadar dik, onun kadar kararlı, onun kadar davaya kilitli, onun kadar acılar yaşamış ama yüreğinde acının kırıntısını taşımayan, onun kadar sade ama abide bir ruha sahip olan, onun kadar sakin ama bir şelaleden bin beter, dur durak engel tanımayan, onun kadar çalışkan, bilgili, önder, örgütçü, ama alçak gönüllü, onun kadar insancıl ama çeliğin gıpta edeceği eğilmezlikte bir insan, azdır.” Prof. Dr. Tolga Yarman, Tunceli’de uğurlarken, mezarı...