“Altılı İttifak” ne söylüyor, ne yapabilir?

Öncelikle herkesin bildiği Türkiye’nin başlıca sorunlarını hatırlatalım: Birinci sorun, yaşamakta olduğumuz Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizidir. Bu kriz, genel olarak baktığımızda, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dahil olduğumuz Atlantik sisteminin bize çıkarmış olduğu faturadır. Özel olarak ise 24 Ocak 1980 tarihinden bu yana uygulanan neoliberal ekonomik sistemin çıkmazıdır. Ve buna bağlı olarak 35 yıldır uygulanan ama özellikle...

Continue reading

Pekin Olimpiyatları ve Şi–Putin Zirvesinin ardından

1980 yılında Moskova’da yaz olimpiyatları düzenlendi. ABD; Sovyetlerin Afganistan işgalini gerekçe göstererek olimpiyatları boykot etti. Ama yalnız değildi. Kapitalist ülkelerin hemen hemen tamamı boykota katıldı. Katılan ülkeler ise kendi ülkeleri adına değil, olimpiyat bayrağı ve olimpiyat marşı ile temsil edildiler. ABD, 4 Şubat günü başlayan Pekin Kış olimpiyatlarını, Uygur bölgesinde uygulandığını iddia ettiği baskıları gerekçe göstererek gene...

Continue reading

Krizdeki ekonomiye can suyu: Kamulaştırma

“Bir musibet bin nasihatten iyidir!” Halkımızın bu özdeyişiyle anlatmak istediği, sanırım son günlerde yaşadıklarımızla daha iyi anlaşıldı! 4 – 5 Şubat tarihlerinde Türkiye’de bir şehirde, Isparta’da bütün ilçeleri ve köyleri de dahil olmak üzere elektrikler kesildi. Ve deyim yerindeyse hayat durdu. Günümüzde elektriklerin kesilmesi demek, kış koşullarında ısınma başta olmak üzere, haberleşme, yemek, sağlık hizmetleri dahil, bütün kamu...

Continue reading

Üçüncü İttifak” sorunu üzerine (5): Sosyalistlerin tarihi sorumluluğu

Önce bütün sosyalistlerin ezbere bildiği meşhur belirlemeyi hatırlatalım: “Bir ülkede yönetenler eskisi gibi yönetemiyor ve yönetilenler de eskisi gibi yönetilmek istemiyorlarsa, o ülkede Devrimin nesnel koşulları olgunlaşmıştır.” Nesnel koşulların olgunlaşması, o ülkede devrimin mutlaka gerçekleşeceği anlamına gelmez. Hoşnutsuz olan ve harekete geçen halk kitlelerini “Devrim”e götürecek ve halkın güvenini kazanmış bir devrimci öncünün...

Continue reading

Üçüncü ittifak sorunu üzerine (4)

2023 yılında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri, sunduğu olanaklar ve yaşanmakta olan gelişmelerle birlikte düşünüldüğünde, Türkiye için ihtiyaç duyulan çözümün kapısını aralayacak bir tarihi fırsata dönüştürülebilir. Her şeyden önce zemin, bir devrimci dönüşüm açısından uygun hale gelmiştir. Mevcut sistemle ve sistem partileriyle gidilecek bir yer yoktur. Bütün mesele bu dönüşümü gerçekleştirecek bir devrimci öncünün...

Continue reading