“Üçüncü ittifak” sorunu üzerine (3): “Türkiye İttifakı”nın zorunluluğu

İçinde bulunduğumuz durum ile ilgili olarak herşeyden önce yapılması gereken tespit şudur: Arkamızda kalan 50 yıl içinde sistem dışı bir çözüm açısından koşullar hiçbir zaman bu kadar elverişli olmadı. Hem dünyadaki, hem bölgemizdeki, hem de Türkiye’deki gelişmeler son derece olumludur. Neoliberal piyasa sistemi iflas etmiştir. İnsanlık artık fiilen yeni arayışın içindedir ve bu yolda beş kıtada önemli adımlar atmaktadır. Emperyalizmle...

Continue reading

“Üçüncü İttifak” sorunu üzerine (2)

Seçim sistemi ve Meclis dışı Partilerin başarı elde etmesinin önündeki büyük engel olan baraj, siyasi partiler arasında ittifaklar kurulmasını zorunlu kılıyor. Varolan iki İttifakın ikisi de sistem içinde. İki ittifak da, 70 yıldır içinde olduğumuz ve Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu çıkmazın esas nedeni olan Atlantikçi piyasa sistemi içinde iktidar olmayı savunuyor. ​İki İttifak dışında bugün üçüncü bir ittifak oluşturmak amacıyla yola...

Continue reading

“Üçüncü İttifak” sorunu üzerine (1)

18 Ocak günü HDP’nin çağrısı ile kendisini, “sol-sosyalist” olarak tanımlayan sekiz parti ve hareket, Cumhur ve Millet ittifakları dışında bir üçüncü ittifakı oluşturmak amacıyla toplandı. HDP’nin öteden beri bu yönde çağrısı olduğu biliniyor. Son seçimde HDP listelerinde yer alarak Meclise girmiş olan TİP de, seçimde HDP ile birlikte hareket edilerek üçüncü seçeneğin oluşturulması çağrısı yapmıştı. Türkiye sosyalistlerinin, HDP ile...

Continue reading

Ekonomik krize köklü çözüm: Batı Asya Birliği

Dünya’nın ve ülke olarak içinde bulunduğumuz Batı Asya’nın, nereye doğru gittiğini doğru olarak tahlil etmeden, son 40 yıldır içinde debelendiğimiz ekonomik krizden köklü olarak kurtuluşun yolunu bulmamız mümkün değildir. Tespit etmemiz gereken iki önemli gerçek bulunuyor: Birinci olarak yaşamakta olduğumuz kriz, ülke olarak İkinci Dünya Savaşı’nın ardından dahil olduğumuz Atlantik Sistemi’nin krizidir. Üstelik Atlantik Sistemi’nin başındaki...

Continue reading

Krizin çözümünde Suriye anahtarı

Türkiye’nin Suriye politikası, hiç şüphe yok öncelikle bir milli güvenlik sorunudur. AKP’nin ABD’nin peşine takılarak Suriye’nin iç işlerine karışmaya başladığı, dünyanın dört yanından ABD ve işbirlikçilerinin örgütleyip Suriye’ye gönderdiği onbinlerce şeriatçı teröriste ev sahipliği yapmaya başladığı, Davutoğlu’nun gene ABD adına Şam’a gidip Hükümet’te kimin yer almasını dikte etmeye çalıştığı günlerden beri böyledir. Milli...

Continue reading