Çözüm: Kamulaştırma

Hükümetin elinde ekonomiyi yönetmek için herhangi bir “para politikası aracı” yoktur. Çünkü iç piyasamızda Türk lirasının değil, Dolar ve Euro’nun egemenliği vardır. Bu da Türkiye’nin“para politikası araçları”nın Ankara’nın değil, Vaşington’un, Londra’nın ve Berlin’in elinde olduğu anlamına gelir. Aynı şekilde Ankara’nın elinde ekonomiyi yönetmek içim herhangi bir “iktisadi politika aracı” da yoktur. Hükümetin elinde...

Continue reading

İç piyasada milli paranın egemenliğinin önemi

Türkiye’de Türk lirasının egemenliği olsaydı, 24 Eylül – 20 Aralık tarihleri arasında yaşanan akıl almaz kur dalgalanması ve buna bağlı olarak birileri tarafından yapılan büyük vurgunlar gerçekleşebilir miydi? Sabit veya kontrollü kur rejiminin uygulandığı bir ülkede, Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitmesi durumunda vatandaşın dövize hücum etmesi, sürecin sonunda ise ne olacağını bilenlerin düşük kurdan milyarlarca dolar alması söz konusu...

Continue reading

“En kötüyü geride bıraktık”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4 Ocak 2022 günü Partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında, ekonomide “en zoru geride bıraktıklarını” söyledi. Bundan sonraki görevleri ise, “emeklerimizin karşılığını alma, hedeflerimize adım adım yaklaştığımızı göstermek”miş. Bir siyasi Parti 20 yıllık kesintisiz iktidar döneminin sonunda eğer “en zoru”, başka bir deyişle “en kötüyü” geride bıraktığını söylüyorsa, gerçekte bir...

Continue reading

Altyapı tamamlandı mı yıkıldı mı?

Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere hemen bütün AKP sözcüleri, konuşmalarında sık sık kendi iktidarları döneminde ekonominin alt yapısının tamamlandığını söyleyip daha sonra da ne kadar otoyol, köprü, tünel, havaalanı vb yaptıklarını rakamlarla sayıp dökmekten büyük bir mutluluk duyuyorlar. Gerçekten öyle midir? AKP iktidarı döneminde Türkiye ekonomisinin alt yapısı tamamlandı mı yoksa bütünüyle yıkıldı mı? Günümüzde yaşadığımız...

Continue reading

Tersine dönen rüzgâr

1960’ların başında Mehmet Ali Aybar’ın liderliğini yaptığı Türkiye İşçi Partisi içinde bir arada olan Sosyalist Sol, on yılın sonlarına doğru bölünmeye başladı. İlk bölünme, Türkiye’nin sosyo-ekonomik yapısı ve önümüzdeki devrim aşamasının ne olduğu konusundaydı. Milli Demokratik Devrim mi Sosyalist Devrim mi? Son derece önemli bir tartışmaydı ve aslında bu temelde bölünme sağlıklıydı. Ama bölünme bu aşamada durmadı. Türkiye Solu...

Continue reading