(Üçüncü Dönem devam) Atinalı ünlü düşünce adamı Euripides (MÖ 480-406), “Tanrılar yok etmek istediklerini önce çıldırtırlar” der. Büyük Filozof, şüphesiz ki bu tespitini kendi çağında yaşanan gerek toplumsal–siyasal, gerekse bireysel; çeşitli süreçleri gözlemleyerek yapmıştır. Doğrudur. Çağımızda biz de bu özlü sözü doğrulayan çok sayıda örneği yaşıyoruz, biliyoruz. Hitler’in Batı Avrupa’ya ve Balkanlar’a saldırmasının...
Category - Mehmet Bedri Gültekin’in yazıları
(Üçüncü Dönem devam) Siyasal İslamcı dalganın doruğu, 2011 yılında gerçekleşen “Arap Baharı”dır. İsyan dalgası, 17 Aralık 2010’da genç bir sokak satıcısı olan Muhammed Buazizi’nin Tunus’un Sidi Buzid şehrinde ekonomik nedenlerle kendini yakması ile başladı. İsyan, 14 Ocak 2011’de Cumhurbaşkanı Zeynelabidin bin Ali’nin ülkeden kaçması ile başarıya ulaştı. Müslüman Kardeşlerin Tunus örgütü En Nahda iktidara geldi. Ardından 25 Ocak...
Üçüncü Dönem, Siyasal İslam’ın hamle yaptığı ve önemli mevziler kazandığı bir dönem oldu. En basitinden alırsak artık bütün İslam ülkelerinde toplumsal muhalefetin lideri Siyasal İslamcılardı. Bir önceki dönemin tam tersi bir durum yaşanıyordu. Laik, demokratik, devrimci hareketler bir çok ülkede önemli güç kaybına uğradılar, hatta bazı ülkelerde marjinal konumlara düştüler. Siyasal İslamcılar ise toplumsal tabanlarını genişlettiler ve bir çok...
(Üçüncü Dönem devam) Sovyetler Birliği 1990 yılında resmen yıkıldı. Eski Doğu Avrupa ülkeleri hızla ABD’nin nüfuz alanı içine girdiler. Hatta bunların bazıları hızlarını alamayıp NATO üyesi (Bulgaristan, Romanya, Polonya) oldular. ABD, artık Dünyanın tek Süper gücüydü. Hegemonya yarışında rakibi kalmamıştı. Yeni dönemin teorisyenlerinin bu gelişmeler karşısında başları döndü. Francis Fukuyama “Tarihin Sonu” geldi diyerek kitap yazdı...
(Üçüncü Dönem devam) Siyasal İslam’ın tarihi, 20. yüzyılın başından bu yana emperyalizmle işbirliğinin tarihidir. Tarihsel olarak ömrünü tamamlamış olan ve tamamlamakta olan iki güç, kaderlerini birleştirmişlerdir. Ancak bu genel doğru, bütün siyasal İslamcı hareketlerin her yerde ve her zaman emperyalizmle işbirliği yaptıkları veya başka bir deyişle emperyalizmin tamamen kontrolü oldukları anlamına gelmez. Bahsettiğimiz bu duruma en tipik örnek...